Merkür’ün Çekirdeği Neden Alışılmadık Büyük ve Demir Bakımından Zengin?

Son yapılan bir araştırmaya göre, Merkür’ün alışılmadık derecede büyük ve demir bakımından zengin olan çekirdeği, gezegenin toplam kütlesinin yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu durum, Merkür’ün diğer kayalık gezegenlerden (Dünya, Venüs, Mars) iki kat daha büyük bir çekirdeğe sahip olduğunu ortaya koyuyor.

NASA’nın 2011-2015 yılları arasında Merkür’ü gözlemlemek amacıyla yörüngeye yerleştirdiği MESSENGER uzay aracından elde edilen veriler ise gezegenin yüzeyinde beklenmedik miktarda potasyum, sülfür ve sodyum gibi uçucu elementlerin bulunduğunu gösterdi. Bu elementlerin, önceki varsayımlara göre dev bir çarpışma sonucu yok olması gerekiyordu.

Yapılan yeni simülasyonlar, Merkür’ün bugünkü iç yapısı ve kimyasal bileşiminin, benzer büyüklükteki iki protoplanetin açılan bir çarpışmasıyla açıklanabileceğini ortaya koydu. Paris Gezegen Fiziği Enstitüsü’nden astrofizikçi Patrick Franco’ya göre, bu tür çarpışmalar aslında geçmişte düşünüldüğü kadar ender olmayabilir.

Franco, “Bu tür çarpışmaların, gezegen oluşumunda sadece bir parçası olmadığı, aynı zamanda gezegenlerin nihai yapısını belirleyen temel etkenlerden biri olduğu düşüncesi güçleniyor. Bu tür olayların yalnızca Merkür değil, diğer gezegenlerin de yapıları üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor” dedi.

Simülasyonlar, çarpışmanın zamanlamasının oldukça kritik olduğunu da gösteriyor. Eğer bu olay, Güneş Sistemi’nin oluşumundan onlarca milyon yıl sonra, gezegenler farklı katmanlara (çekirdek ve manto) sahipken yaşandıysa, Merkür’ün dış katmanlarının bir kısmının soyulurken çekirdek yapısının korunmuş olabileceği belirtiliyor.

Ayrıca, yapılan araştırmalara göre, Venüs ve Dünya’nın yörüngeleri arasındaki bölgenin genç Güneş Sistemi döneminde oldukça kaotik olduğu görülüyor. Bu nedenle çarpışmanın bu bölgede gerçekleşmiş olabileceği ve ardından Merkür’ün bugünkü konumuna göç etmiş olabileceği tahmin ediliyor.