Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Düzenlemesi ve Günlük Fark Sorunu
Son zamanlarda gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından, emeklilik sürecinde yaşanan günlük fark sorunu kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmaktadır.
SGK Uzmanı İsa Karakaş, yaşanan kademe mağduriyetinin temel sebebinin “kohort bazlı adaletin eksikliği” olduğunu belirtti. Bu durum, emeklilik sisteminde adaletsizliklerin yaşanmasına sebep olmaktadır.
1 Gün Farkla 17-20 Yıl Bekleyenler Var
1999 yılından önce sigorta girişi olan bireylerin yaş şartı aranmaksızın emekli olabildiği bir dönemde, 8 Eylül 1999 tarihinden bir gün sonra sigortalı olan kişiler kadınlarda 20, erkeklerde 17 yıla kadar emekliliklerini beklemek durumunda kalmaktadır. Bu durum, kohort adaletsizliğinin bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde sosyal güvenlik sistemi başlangıçta bilimsel ve sürdürülebilir temellere dayanıyordu, ancak zaman içerisinde yapılan popülist düzenlemeler sistemin dengesini bozdu. Bu durum, özellikle 1969 yılında yaş şartının kaldırılması ve 1990’larda uygulanan “süper emeklilik” politikalarıyla daha da hızlandı. Karakaş, bu politikaların geleceği öngörmeksizin yapıldığını ve 1999’da yapılan düzenlemeyle EYT mağduriyetinin doğduğunu vurguladı.
Kademe Bekleyenler Risk Altında
2023 yılında yürürlüğe giren EYT düzenlemesi, belirli bir tarihten önce çalışmaya başlayanları kapsadığı için, aynı dönemde işe başlayan milyonlarca kişi bu düzenlemenin dışında kaldı. Bu durum, kamuoyunda “kademe bekleyenler” olarak adlandırılan yeni bir mağduriyet kesimini ortaya çıkardı.
Karakaş’a göre, kademe bekleyenler uzun yıllar prim ödemelerine rağmen emekli olamamakta, yaşlandıkça iş bulmakta zorlanmakta ve işsizlik ile yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Aynı zamanda psikolojik stres ve sosyal adaletsizlik hissiyatı da bu kesimde yaygındır.
Kohort Bazlı Emekliliğin Önemi
Emeklilik şartlarının kohort bazında belirlenmesi, hem bireysel hem de sistemsel adaletin sağlanması açısından büyük öneme sahiptir. Ancak mevcut sistemde bu uygulama olmadığı için, aynı kuşak içerisinde yer alan bireyler arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
Uzmanlara göre, kademe bekleyenlerin sayısı 4 milyonu aşmaktadır. Bu adaletsizlik algısının toplumda yayılması, siyasi ve sosyal olarak ciddi sonuçlara yol açabilir. Karakaş, bu kesimin gelecekte seçimler dahil olmak üzere toplumsal kararlarda belirleyici olacağını ifade etmektedir.