Yüksek Mahkeme, 5275 sayılı Kanun’a eklenen ve terör suçlarından tutuklu veya hükümlü olan kişilerin duruşmalara belirli kıyafetlerle katılma zorunluluğunu getiren maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptal edilmesine karar verdi. Gerekçede, kişinin istediği kıyafeti giymek yerine ceza infaz kurumunca verilen kıyafeti giymek zorunda olmasının, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını sınırladığı belirtildi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası açılan davalarda yargılananların, tek tip tulum giyerek duruşmalara katılması kararlaştırılmıştı. Ancak, bu düzenleme yönetmelik yayınlanmadığı için uygulanmamıştı.
Aynı kanunun, hükümetin kamu işveren sendikaları ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma protokolü imzalayabileceğini ve protokolün bağlayıcı olduğunu düzenleyen hükmü de iptal edildi. Gerekçede, bu protokolün bağlayıcılığı nedeniyle sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma ve grev kararı alma yetkilerini kullanamayacağı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi, aynı kanunun, PTT ve iştirakleri tarafından istihdam edilecek personel hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağını düzenleyen hükmünü de iptal etti. Gerekçede, bu kuralın ilgili kurum veya kuruluşun hesap verebilmesine ve çalışmak isteyen kişilerin personel istihdamında uygulanacak ilkeleri öngörebilmelerine engel olduğu, bu nedenle demokratik devlet ve belirlilik ilkelerini ihlal ettiği belirtildi.
Son olarak, Yüksek Mahkeme, göreve iade edilen kamu işçisinin işe başlamasını engelleyen kamu görevlisinin kamu zararından muaf tutulmasını düzenleyen kanun hükmünün de Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Gerekçede, iş akdi geçersiz sebeple feshedildiği ortaya çıkan işçinin işe başlatılmaması durumunda ödenen tazminatın veya diğer haklarına dair ödemelerin idare adına hareket eden kamu görevlisine rücu edilmemesini öngören kuralın, keyfi ve hukuka aykırı işlemler tesis edilmesi bakımından caydırıcı etkiyi ortadan kaldıracağı belirtildi. Bunun anayasal hakkın ihlaline yol açacağı, kuralın açıkça mevzuata aykırı olduğu belirtildi.
Anayasa Mahkemesi, işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin karşılığında idareye karşı açılan davalardan veya icra takiplerinden feragat etmelerini ve gelecekte geçmiş iş sözleşmelerinden doğan hak ve alacak taleplerinde bulunmamalarını zorunlu kılan bir düzenlemeyi iptal etti. Bu düzenleme, işçinin sürekli işçi kadrosuna geçiş başvurusu sırasında en son çalıştığı idareden herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir anlaşma yapmasını gerektiriyordu. Gerekçede, bu düzenlemenin, mahkemeye erişim hakkı çerçevesinde adil yargılanma ve mülkiyet hakkını sınırladığı ve bu nedenle Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi.